GAZİANTEP KEKEMELİK MERKEZİ

Konuşma Bozukluğu

 Bu problemler; konuşurken takılma, yavaş, kısık sesli, kekeleyerek veya hızlı konuşma, sert yüz kasları, ağızdan salya akması, kelimelere zor erişme ve sesle ilgili kasların aniden kasılmasıdır. 

Konuşma bozukluğu nedir?

Sözel iletişim esnasında kişide meydana gelen bazı problemler nedeniyle konuşma seslerini düzgün veya akıcı telaffuz edememektir. Bu problemler; konuşurken takılma, yavaş, kısık sesli, kekeleyerek veya hızlı konuşma, sert yüz kasları, ağızdan salya akması, kelimelere zor erişme ve sesle ilgili kasların aniden kasılmasıdır. Konuşma bozukluğunun birçok sebebi olabilir. Bunlar arasında; beyin tümörü, kafa travması, alzheimer, demans, alkol bağımlılığı, inme, sıkı veya gevşek takılan takma dişler, ses tellerinde polip, ses kanseri, sesin hatalı kullanımı, kafeinli içecekler yer almaktadır.

Konuşma bozukluğu çocukluk döneminde başlamaktadır. Konuşma çağına gelen ve henüz bu gelişimi tamamlayamayan çocuklarda birtakım rahatsızlıklara bağlı dil ve konuşma bozuklukları meydana gelir. Bazen genetik, psikolojik ve anatomik faktörler alıcı dilin gelişmemesine neden olabilir. Örneğin, Otizme sahip olan çocuğun kaba motor gelişiminde bir gerilik yoktur ama dil gelişimi geridir. İletişim kurmak istemez ve göz teması çok azdır veya işitme engeli, zihin engeli, down sendromu gibi farklı rahatsızlıklara sahip olan çocukların da dili kazanamama problemi olabilir. Dil ve konuşma bozukluğu deyince çocukluk çağında en sık, kekemelik ve artikülasyon (kapı yerine tapı deme gibi) bozuklukları görülmektedir. Bunların dışında 3 yaşında ama tek kelimeler kullanan ya da hiç konuşmayan çocuklar da söz konusu. Gecikmiş konuşma veya gecikmiş dil diye adlandırılan bu gruptaki çocukların dikkatlice değerlendirilmesi gerekir.

Konuşma bozukluğu belirtileri nelerdir?

Yetişkinlerde, konuşurken ses tellerinde istemsiz hareketlerin meydana gelmesi, kısık sesle konuşma, istenileni ifade edememe ve düşünmede zorluk çekme, seste değişiklikler görülmektedir. Çocuklarda ise genellikle iki yaş civarında olup henüz konuşamama şeklinde görülebilir. Çünkü bir yaşına kadar bir bebeğin “baba, dede, mama” gibi aynı heceli kelimeleri söylemesi beklenir. Daha sonra çocuk iki farklı heceyi birleştirerek “anne” gibi başka kelimeleri söylemeye, ardından da günlük hayatta sık sık karşılaştığı kişileri ve nesneleri ifade etmeye başlar. İki yaş civarında ise “anne al, baba gel” gibi basit yalın cümleler kurabilir. Çocukta konuşma bozukluğu varsa aşağıdaki belirtiler gözlenir:

•       Belirli bir yaşa geldiği halde konuşmaya başlamama
•       Yaşıtlarına göre gelişiminde geride kalma
•       İşaretle ya da tek sözcüklerle iletişim kurmaya çalışma
•       Cümle kuramama
•       Kekeleme
•       Konuşma seslerinin bazılarını söyleyememe
•       Sesin normalden kısık ya da farklı çıkması
•       Anlaşılmayı etkileyecek düzeyde hızlı konuşma
•       Sesleri ve/veya heceleri yutma

Konuşma bozuklukları nasıl düzeltilir?

Konuşma bozukluğunun tedavisi, sorunun nedenine göre değişkenlik gösterir. Fakat sorunun nedeni ne olursa olsun, konuşma terapistiyle tedavi gereklidir. Konuşma bozukluğuna neden olan probleme yönelik ayrıntılı bir değerlendirme yapılır. Bunlar test veya farklı girişimsel işlemlerle gerçekleştirilir. Yapılan değerlendirmeler sonucuna göre bir terapi programı oluşturulur. Bu, kişinin ihtiyacı olan zamanlarda ve sıklıkta uygulanır ve verilen eğitimlerle konuşma problemi giderilmeye çalışılır.

Konuşma bozukluğuna karşı anne ve babalar ne yapmalı?

•       Çocuğunuzu Üç yaşına kadar iyi gözlemleyin.
•       Çocuğunuzun dil ve konuşması ile ilgili bir sıkıntısı olduğuna dair şüpheleriniz varsa sorun başlamıştır. Mutlaka dil ve konuşma uzmanından destek alın.
•       Sorunu kabul etmeyerek ertelemeyin.
•       Evde yanlış konuşmayı pekiştirmeyin.
•       Konuşurken takılıyorsa; “nefes al”, “neden böyle yapıyorsun” gibi müdahalelerde bulunmayın.
•       Göz teması kurun ve sözünü kesmeyin.
•       Kitap okurken yaşına uygun kitapları seçip resimleri anlatarak hikayenin bütünlüğünü oluşturun.
•       Unutmayın ki, çocuğunuz sizin mimiklerinizi çok iyi okuyor ve anlıyor. O yüzden gerginliğinizi, endişenizi yansıtmayın, başaramıyorsanız kendiniz için destek alın.
•       Çocuğunuzla oyun oynayın.
•       Çocuğunuzun sosyalleşmesi ve daha kolay dil kazanımı için haftada 2-3 gün çocuğunuzu oyun gruplarına gönderin.

Bir yanıt yazın